Lütfen eleştiri, öneri ve değerlendirmelerinizi yazınız. |
|
Toplam 1328 adet yazı bulunmaktadır. |
|
Gönderen : Seda Gökpýnar |
hayýrlý ramazanlar.muhabbetiniz daim olsun... |
Gönderilme Tarihi : 02.10.2006 10:05 |
Gönderen : mustafa |
HAKK selamý tum semazen dostlarýnýn üzerine olsun. kýymetlý sayfa yetkilýleri haddim olmadan szlerý rahatsýz edýyorum fakat defaten tekrarladýgým sorumu yineleyip birdefedaha sormak ýstýtorum ANKARADAki MEVLEVI HANENIN ADRESÝ TLF ULASABILCEGIM BÝRÝSÝ BÝRÝLERI VARSA ONLARLA IRTIBAT KURMAKTIR MURADIM MSJ LARIM CVPZ KALDGI ÝCÝN UZULUYORUM ILGÝLERÝNÝZÝ ÝSTÝRHAM EDERIM BEREKETIN FEYZÝN EKSÝK OLMAMASINI CENABI HAKK TAN NÝYAZEDERÝM.ÝYÝ CALISMALAR |
Gönderilme Tarihi : 01.10.2006 21:23 |
Gönderen : ahmed esin |
Hayýrlý Ramazanlar diliyorum tüm müslüman alamine.. bu sayfayý yaklaþýk 2 ay önce tesadüfen buldum kesinlikle uzman kadro yapýsý teþekkürler. anca bu zaman zarfýnda ziyaretçi defterinde bir kiþi dikkatimi çekti "nihat bey" yazýlarýný dikkatle okuyorum ancak yeterli deðil vermiþ olduðu bilgileri kitaplarýn önsözü ancak bu bilgilerle okuyanlara birþey ispatý içerisinde. özellikle satýr aralarýnda sýkça bahsettiði soner yalçýn hakkýnda tesbitleri var hatta kimi zaman haddini aþan eleþtirileri.. kimi doðru tespitler olabilir ancak nihat beyin bu bahsi geçen yazarýn kitabýný okuduðunu zannetmiyorum . zira yazar tarihimizle ilgili bir araþtýrmanýn yapýlmadýðýný tarihimizde kültürümüze girmiþ onu bir örtü aracý olarak kullanan sabetaycýlarý ve yahudileri var olan tarih kaynaklarýna göre yani yazýlý tarih kitaplarla aktarmýþ. iþte bu konuda eðer yanlýþlýk eksiklik varsa bilim adamlarýna ve üniversitelere düþmez mi bunu araþtýrmak.. bü coðrafya üzerinde bir tarihimiz var ama bilmiyoruz hoþ nihat bey biliyor ama sadece duymak istediklerini gerisine sabrý yok!! nihat beye tavsiyem kenan rifai hazretlerinin hayatýný semazen.net de okusun.. ve desin ki ben de sabetaycý deðilim!!! |
Gönderilme Tarihi : 30.09.2006 14:37 |
Gönderen : Nihat bey |
Semazen sitesinin yöneticisi olan kardeþlerimize bir ricam var Üstat Tuðrul Ýnançer Hocaefendinin Mehtap tv de yaptýðý sohbetleri site de yayýnlasanýz da bütün canlar istifade etsek az önce mehtap tv nin sitesinde sema adlý sohbetlerini dinledim zaten bir onu yayýnlamýþlar hem mest oldum hemde çok þeyler öðrendim Allah'a emanet olun Hayýrlý Ramazanlar |
Gönderilme Tarihi : 30.09.2006 13:54 |
Gönderen : mehmet inaltekin |
hani derlerya tam isabet mübarek pir hz mevlana ýþýðýyla tam manevi kalbi aydýnlatýyor tam islamýn nurlu yolu büyük caddesi ne latif Allah dünya ve esas alemimimizde bizi hep onun korumasýndan ayýrmasýn kederlerimize ortak olan mübarek ramazanýmýzýda cümleye aydýnlýk kýlsýn yoksa bizler bu günahkar halimizle ne Hz Muhammedin ne Rabbin huzuruna çýkabiliriz hepimiz birbirimize dua edelim zamanýmýzýn yüceleri biney gibi sesinizi bizletre duyurun gönlümüze seslenin |
Gönderilme Tarihi : 29.09.2006 22:43 |
Gönderen : Ömer |
Þemseddîn Attâr anlatýr: Mevlânâ bir gün câmide vâz ederken, mevzû; Hýzýr ile Mûsâ aleyhimesselâmýn kýssasýna gelmiþti. Bu kýssayý, öyle fesâhat ve belâgat ile anlatýyordu ki, herkes nefesini kesip, can kulaðý ile dinliyordu. Benim yanýmda bir þahýs baþýný önüne eðmiþ bir þeyler mýrýldanýyordu. Kulak verdim, dediklerini anladým. "Sanki yanýmýzda idin, sanki üçüncümüz sen idin." diyordu. Bunun Hýzýr olduðunu anladým. Yanýna sokuldum. "Anladým. Sen Hýzýr'sýn, ne olur, bana ihsân eyle!" dedim. Cevâben; "Burada hazret-i Mevlânâ varken, benim sana ihsânda bulunmam deniz yanýnda teyemmüm gibi olur. Senin bütün müþkillerini o halleder." dedi ve gözümden kayboldu. Ben bu hâli Mevlânâ hazretlerine anlatmak için yanýna gittiðimde, ben daha söze baþlamadan; "Ey Attâr! Hýzýr aleyhisselâmýn sözleri doðrudur." diyerek benim sözümü kesti. (Allah "c.c." pirimizin þefaatlarýndan bizleri mahrum etmesin...) |
Gönderilme Tarihi : 29.09.2006 09:36 |
Gönderen : kardelen |
benim denizimin bir damlasýsýn
neden hala kelimeleri püskürtüyosun gel!
denizin içinde boðul ve ruhunun istiridye kabuklarýný incilerle doldur..
divan |
Gönderilme Tarihi : 25.09.2006 09:58 |
Gönderen : derviþ |
Hayýrlý ramazanlar gönül dostlarým..Rahman aþk,feyz ve muhabbet dolu daha nice ramazanlara ulaþtýrsýn hepimizi inþallah..DAÝM AÞK,DAÝM EDEP.. |
Gönderilme Tarihi : 24.09.2006 19:55 |
Gönderen : HAKAN TOKLUMAN |
HOÞGELDÝN 11 AYIN SULTANI TÜM ÝSLAM ALEMÝNÝN RAMAZAN'I ÞERÝFESÝ MÜBAREK OLSUN...HAKAN TOKLUMAN |
Gönderilme Tarihi : 23.09.2006 22:56 |
Gönderen : Nihat bey |
Louis Masignon 'u okumayý herkese tavsiye ediyorum bu adam Hristiyan olmasýna ve batýlý olmasýna raðmen ilmin haysiyetini düþünerek islam Tasavvufu Hakkýnda " Kaynaðý Kuran-ý Kerimdir Peygamberin Hadisleridir" diyor ve ekliyor " Ýslam Tasavvufunda 12 Hak yol vardýr. 400 tanede kolu vardýr ben hepsinin tarihini evrad-u ezkarýný adet ve geleneklerini inceleyemedim " diyor eserlerinde 40 tane tasavvuf yolunu tarihini , evrad-u ezkarýný ve gelenek göreneklerini anlatýyor . onun için herkes aklýný baþýna alsýn kimse bilmediði þey hakkýnda konuþupta düþmanlýk etmesin. sizlere hayýrlý ramazanlar demeden önce isimi duyulup bilinmeyen bir mana kahramanýndan kýsaca bahsetmek istiyorum . "KAMBUR YAÞAR " Babamdan ismini bukadar öðrenebildim 1970lerin sonlarýnda 90 yaþýndaymýþ ve fatih semtinde tornacýlýk yapýyormuþ babam bu mübarek kiþiye Ney baþ paresi açtýrmýþ. Yaþar efendi Mevlevi Tekkesinde ders okumuþ Sikke-i Þerifi Dedeler tarafýndan baþýna giydirilmiþ Neyzen Tevfik den de icazet alararak Neyzen olmuþ ve Hatta son dönem Osmanlý Medreselerinden de rahle-i Tedris görmüþ bir derviþ . Allah rahmet eylesin. diyorum sitede ki canlarda bu zatýn adýný duysun istedim. Hazret-i Mevlana Efendimizin , Þeyh Þems-i Tebriz-i Efendimizin Þefaatlerine ve Himmetlerine nail olalým inþaallah herkese hayýrlý ramazanlar . |
Gönderilme Tarihi : 23.09.2006 16:20 |
Gönderen : mustafa |
kýymetli dostlar bu fakir kulun bý suali olacaktýr ankarada mevlevihane varmý ?adresi verebilirseniz ziyadesiyle mutlu edeceksýnýz. |
Gönderilme Tarihi : 22.09.2006 23:23 |
Gönderen : mustafa akyolal |
HAKK TEALA SELAMI HZ.PÝR MEVLAMA DOSTLARINA OLSUN MEVLANAMIZIN ADINI ZÝKRETME BEREKETÝNE NAIL OLAN BUTUN GONULLERÝ LUTUFLU DOSTLARIMI KUTLAR GONULLERÝNDEN AÞK SEVGÝ EKSÝK OLMASIN DÝLEKLERÝMÝ SUNARIM. semazen sayfasýný yakýn zamanda kesfettim ve bu guzel sayfayla ulasamamanýn zorlugunu yenebilme lutfuna naýl oldugum kanaatindeyým basarilarýnýn dewvamýný butun sayfa olusturan dostlara dýlerým |
Gönderilme Tarihi : 22.09.2006 23:12 |
Gönderen : Ýlkay |
S.a. Allah sizlerden razý olsun. Bu asude siteyi az önce tevufuken buldum. Ýnsiyaki bir duygu mesnevi ile alakalý biþeyleri internek ortamýnda aramaya sevketti beni..Bir HZ. Mevlana meftunuyum.. Nihat bey harika bir yazý yazmýþsýnýz..Allah razý olsun. Eðer bir mahzuru olmayacaksa sizinla tanýþmak ve bilgi teatisinde bulunmak istiyorum. ilkay1071@hotmail.com Bu siteyi yapanlardan da Allah iki cihanda razý olsun.. |
Gönderilme Tarihi : 22.09.2006 17:07 |
Gönderen : Ersin KILIÇ |
Ankarada faaliyet göstern mesnevi derneði kurumu veya grubu olan yerler varsa ALLAH rýzasý için bana yanýt versin.Teþekkür ederim. ALLAH a emanet olun. |
Gönderilme Tarihi : 22.09.2006 12:44 |
Gönderen : fehmi |
hayirli geceler hepinize |
Gönderilme Tarihi : 22.09.2006 04:13 |
Gönderen : derviþ |
BEN ÞÝMDÝLERDE SENÝN AÞKINLA DAHA BÝ YANIP,ÝNSANLARA SENÝ ANLATMADAYIM..HZ.PÝRÝM,SENÝ BANA DOST KILAN,YOLDAÞ,GÖNÜLDAÞ KILAN RABBÝME ÞÜKÜRLER OLSUN...AÞK VE EDP ÝLE ÝNÞALLAH.. |
Gönderilme Tarihi : 21.09.2006 22:15 |
Gönderen : Nazan |
Allah (c.c)razý olsun çok güzel bir site.Yalnýz bir soru sormak istiyorum.Site yöneticileri yada yetkili bir aðýz (üye).Kelime-i Tevhid,"La ilahe illallah",burada ki "la"'nýn anlamý yoktur. "Ýlahe "tanrý demektir".ÝLLA ALLAH" ise sadece Allah vardýr anlamýný içerir.Yani tanrý yoktur,sadece" ALLAH "vardýr.,bu samimi sorulan bir soru? Fîhi mâ fîh'de tanrý kelimeleri çok ama çok geçmekte,yetkili bir kiþiden gerçek anlamýný ögrenebilirmiyim?Nazan.
Not: Allah Teala Bakara Süresi 163.Ayeti Kerimesinde "Sizin ilahýnýz(tanrýnýz)tek bir ilahtýr(tanrýdýr)Ondan baþka ilah(tanrý)yoktur O Rahman ve Rahim'dir. "buyurmaktadýr bu ayete bakarsanýz Allah Teala kendini "ilah-i vahid"olarak tesmiye ediyor yani kendisine ilah diyor.Tanrýda ilahýn türkçesi olarak kullanýlan bir kelimedir. yakup çatalbaþlý |
Gönderilme Tarihi : 21.09.2006 20:36 |
Gönderen : Nihat bey |
11 Ayýn sultanýna pazar günü kavuþuyoruz inþaallah ne mutlu bizlere . cumertesi ilk teravih ve ilk sahur . pazar ilk oruç Cenab-ý Hak tüm müslümanlarýn oruçlarýný kabul buyursun. her razamazan ve her kurban bayramý olduðu gibi yine ne olduðu belirsiz adamlar fitne çýkaracaklar dini yanlýþ anlatacaklar tüm canlar ve sayýn site yöneticileri ve hepimiz uyanýk oluruz inþaallah. þu an da Muhterem üstat Abdülbaki Gölpýnarlý nýn Melamilik ve Melamiler kitabýný yeniden okuyorum herkese tavsiye ederim Pan yayýncýlýktan da Milenyum yayýncýlýktanda bu eser çýkmýþtýr. eseri özellikle Soner yalçýnýn yalanlarýna kananlar için öneriyorum yazdýðý kitaba buradan alýntýlar yapmýþ alýntýlarýný ya çarpýtmýþ ya da olmayan þeyleri yazmýþ. bu eser Melamilerin de Ehl-i Sünnet vel Cemaat olduðunu göstermesi bakýmýndan önemli . özellikle kitaptaki Bayrami Melamileri kýsmý çok güzel herkese tavsiye ederim . Cenab-ý Hak Melamilerin sýrrýný kutsasýn ve bizleride þefaatlerine nail kýlsýn amin. rahmetli Abdülbaki Gölpýnarlý bu eserde baþlangýcýndan günümüze tüm melami silsilesini ayrýntýlarý ile vermiþ ayrýca Melamiliði derinlemesine anlatmýþtýr. zaten rahmetli üstat Hilafet ve destar sahibi bir mevlevidir. Melamiliði ise o devrin tekkelerinde yine yaþayarak öðrenmiþtir. bu iþler ilme ve araþtýrmaya bakar iftira ile iþler yürümez tüm canlara selam olsun Hazret-i pir Mevlana Celeddin-i Rumi Efendimizin Himmetine þefaatine nail olalým inþaallah . |
Gönderilme Tarihi : 21.09.2006 11:08 |
Gönderen : nalan |
Selamlar, Nur Artýran Hamýmefendinin yeni yazýsýný okudum kendisine teþekkür ediyorum. Çok güzeldi bu tür yazýlarýnýn devamýný dört gözle bekliyorum. Ayrýca sitenizin devamlý bir ziyaretcisiyim bu siteye emeði geçenlere çok teþekkür ediyorum. |
Gönderilme Tarihi : 20.09.2006 17:57 |
Gönderen : M. ALÝ ORAK |
Ferid Kam’ýn Bastonundan Soner Yalçýn’a Cevap Paranýn Efendisi Soner kitabýnýn 214. sayfasýnýn dipnotunda, copy-paste usulüyle elde ettiði bazý bilgileri kendi yorumuyla okuyucuya aktarmýþ. Bazý doðru bilgilerin arasýna sýkýþtýrdýðý kendi yanlý ve yanlýþ yorumlarla, asýl maksadýnýn gizli bilgileri açýða çýkarmak deðil, esas bilinmeyenleri perdelemek olduðu intibaý bende kesin kanaat derecesine ulaþtý. Bu meseleye uyanan ilginin devamý ve kurcalanmasý hâlinde, bundan ciddi olarak rahatsýz olacak güçlerin yönlendirmesiyle bu kitaplar yayýnlanýyor gibime geliyor. Esas bilinmesi gerekenler, siyaset, bürokrasi, sermaye, medya ve tedrisat sahâsýnda ipleri elinde tutanlar olmasýna raðmen, SYK þürekasý ibreyi ters istikamete döndürmeyi þimdilik baþardýlar. Ortaya belki de kasten gayr-ý sahih isimler atýyorlar ki, hem bu iþ saða yýkýlsýn, hem de sonradan yazýlacaklara ilgi ve güven sarsýlsýn. Þunu kat’iyetle söylemeliyim ki, vatana, millete ve dine samimi olarak hizmet etmiþ olanlarýn damarlarýnda varsa birkaç damla Ýbrânî kaný, bu asla deðer hükümlerimizde kýstas deðildir. Belki bir bilgi notu olarak bir köþeye kaydetmekte beis yoktur, yeter ki deðerlendirmeler sadece onun üzerine inþa edilmesin. Bunlarý ifade ettikten sonra Soner Yalçýn’ýn satýrlarýna gelelim: “23. Sýrat-ý Müstakim ve Sebil ür-Reþad ekibi içinde yer alan Ömer Ferit Kam’ýn babasý askerî doktordu. Annesi kütüphane sahibi Defterdar Atýf Efendi’nin torununun kýzý Fatma Fýtnat Haným’dý. Ömer Ferit Kam, Mekteb-i Hukuk’u bitirdi. Özel hocalardan Arapça, Fransýzca ve Farsça dersler aldý. En büyük yardýmý gelecekte Maliye nazýrlýðý görevinde bulunacak Sabetayist Faik Nüzhet Efendi yaptý. (Oðlu Sadun Terem büyükelçilik yapmýþtýr) Faik Nüzhet sayesinde Hariciye Nezareti Tercüme Odasý’na memur olarak girdi. Fatma Rukiye Haným’la evlendi. Mehmet Akif vasýtasýyla tanýþtýðý Abbas Halim Paþa tarafýndan Avrupa’ya gönderildi. Hep iç içeler.” Bunlara verilecek cevabýn cinsini merhum Ömer Ferid Kam saðlýðýnda tesbit etmiþ. Nasýl mý? “Bir akþam [Ö. F. Kam] “Yorgunluðu dinlendirmek için, þöyle biraz çýkalým” dedi. Eline kalýn bir baston aldý. Hamamönü’ne doðru yürüdük. Yolda kendisine þimdi hatýrlayamadýðým bir sual sordum. Bana cevap yerine þöyle dedi: “Oðlum Mâhir, o senin hocaefendileri þu bastonla önüme katar, çil yavrusu gibi daðýtýrým. Anladýn mý?” (Mâhir Ýz, Yýllarýn Ýzi, Ýrfan Yayýnevi, Ýstanbul 1975, s. 149) Böyle deyip býrakmak gerekirdi. Ancak buna gönlümüz razý olmuyor ve elimizden geldiði kadarýyla ve imkânlarýmýz elverdiði ölçüde, birkaç satýrla mukabelede bulunmak istiyoruz. Bir defa, Soner bunlarý neye istinâden yazýyor, hangi kaynaktan bu bilgileri aktarmýþ, bunu izah etmiyor. Bu yüzden bu notlara itimat etmemekte mâzûruz. Sabataycý bir nâzýr nasýl, ne þekilde, neyin karþýlýðýnda, niçin Ferid Bey’e yardým etmiþ? Faik Nüzhet’in nazýrlýðý ve Ferid Bey’in memuriyetinin ayný zaman diliminde olmasý tesadüf mü, deðil mi? Soner’in “En büyük yardým” dediði bu memuriyet bol maaþlý, geniþ selâhiyete sahip yüksek bir makam mýdýr? Buradan yola çýkarak, Mehmed Âkif merhumun da adýný karýþtýrarak, sabataycýlara selâm veren herkesi “avdetî” mi ilân edeceðiz? O devrin hâdiseleri, þartlarý ve münasebetler açýklanmadan, çala-kalem ve basit mantýkla “ima” ve isnatlarda bulunmak ne kadar isabetlidir? Bakýnýz merhum Âkif ve Ferid Bey’in hakkýnda çýkan baþka bir þâyia varmýþ: “*Burada önemli bir hususa dikkat çekeyim. Çok kýymet verdiðim bir zatýn enteresan bir hatasý ile karþýlaþtým. Kendisi, bir yerde bu yemin meselesine atýfla, merhum Akif’in, arkadaþý Ömer Ferid Kam tarafýndan Mason derneðine kaydettirilmek istendiði, Akif’in Masonluðun gizlilik ve kesin itaat ilkesine karþý böyle cevap verip, reddettiðini söylüyor ve kaynak olarak da M. Ertuðrul Düzdað beyi veriyordu. Düzdað hocamýza bu meseleyi sordum. Kesinlikle, Ne Akif, ne de Ferid bey için böyle bir þey mevzubahis olmadýðýný söyledi. Bu zuhulü de buraya almak ihtiyacý duydum.” Bu bilgi Salih Okur tarafýndan soruþturularak mesele tasrih ediliyor. Ýnternette gördüðüm bu satýrlardan SY haberdar mýydý, bunu da alýp kitabýnda kullanýr mýydý, bilmiyorum. Ama bulduðu, ya da kulaðýna fýsýldanan her bilgiyi, doðruluðunu fazla araþtýrmadan kitaba aktarýp kendince yorumladýðýný gördükten sonra, bunu yapacaðý ihtimalini zayýf bulmuyorum. Ýlim ve edebiyat sâhâsýnda büyük bir þöhret sahibi olan Ömer Ferid Kam fevkalâde zeki mümtaz ve müstesnâ bir þahsiyet olduðu kitaplarda yazýlý olduðu gibi, internette de hakkýnda bilgiler mevcut. Nette http://www.turkcebilgi.com/Ferid Kam sitesinde biyografisi anlatýlýrken þu cümleler dikkatimi çekti: “Köprülü Fuad, Ýzmirli Ýsmail Hakký, Þerafeddin Yaltkaya, Mehmed Ali Ayni ve akradaþlarýnýn; “… Din eski þekillere baðlý kalamaz. Türk Demokrasisinde, din de muhtaç olduðu inkiþafý göstermelidir. Camilere, elbise askýlarý, sýralar konmalý, içeriye ayakkabý ile girilmelidir. Ýbadet lisaný Türkçe olmalý; ayetler, hutbeler Türkçe okunmalýdýr.Camilere müzik aletleri konmalýdýr. Hutbeleri imamlar deðil din filozoflarý okumalýdýr… vb.” þeklinde hazýrlanan rapora imza atmalarýný eleþtirmiþ ve bu rapora þiddetle karþý çýkanlardan biri olmuþtur. Onlarýn reformist, yenilikçi hareketlerini tenkid etmiþtir.” Bu teklif Ýslâm’ý boðmak, budamak, deforme etmek için bir âdây-ý din, dönme veya hizmetkârý için kaçýrýlacak bir fýrsat deðildi. Buna karþý çýkan birisinin üzerine sabataycýlýk veya destekçilik tozu kondurmak mümkün müdür? Ýnsanlarýn ne olduklarýndan ziyâde ne yaptýklarý daha mühim deðil mi? Aslý Çankýrý’lý olan Dr. Ahmet Muhtar Paþa’nýn oðlu Ömer Ferid Kam’ýn oðlu da, musîki âleminde, erbabýnca mâlûm ve meþhur olan fâzýl bir zat olan Rûþen Ferid Kam’dýr. Bir fikir vermesi bakýmýndan tercüme-i hâlini þu sitede okuyabilirsiniz. Bir insanýn özel ilgi alanýna girmiyorsa, bu isimleri duymuþ olmasý bile imkânsýzdýr. Maalesef nesillerimize deðerli þahsiyetler tanýtýlmýyor. Hâfýzalar bir sürü lüzumsuz topçu-popçu adlarýyla doldurulup, bize örnek ve önder olacak isimlere yer býrakmýyorlar. Hatta, kazâra bilinecek olsa, önceden leke sürülüp bednâmla anýlmasý için böyle hezeyanlar savruluyor. Þimdi, bir kitapta gördüðüm, Ferid Kam’la ilgili bir hâtýrayý buraya naklediyorum, kýyasý siz yapýn. Bu insan Soner’in kitabýnda yazdýðý bir insan olabilir mi? Peygamber-i Ziþân’a böylesine mhabbetle baðlý, hürmetkâr ve hassas bir âlim, neyle ve kimle “iç içeymiþ”, siz karar verin. “Bir gün [Ömer Ferid Kam] yine bir na’t yazmýþtý. Þöyle baþlýyordu: Vücûd-ý akdesin âlâdan âlâ Yâ Resûlallah Cemâlindir tecelligâh-ý kalb-i Mevlâ Yâ Resûlallah Mutasavvýfâne olan bu na’tý istinsah ettim. Son beyti þöyleydi: Ferîd-i bînevâyý defter-i uþþâkýna kaydet Budur senden niyâz-ý kalb-i þeydâ Yâ Resûlallah Evde akþam yemeðe oturduðumuz zaman, kapý þiddetle çalýndý. Elimde peçete kapýya koþtum. Bir de baktým ki, Ferid Bey pür-heyecan: “Aman oðlum, ben büyük bir terbiyesizlik yaptým. Yazdýðýný getir de hemen onu düzelteyim. O büyük bir terbiyesizliktir; Resûlullah’a emr edilip “kaydet” denir mi? Hemen o mýsraý þöyle düzelt: “Ferid-i bînevâ da defter-i uþþâkýna geçsin” dedi. Ve “hemen þimdi düzelt” diye te’kid edip gitti. Eski hâli ile manzûmenin baþkasýnýn eline geçmesinden korkmuþtu. (Mâhir Ýz, Yýllarýn Ýzi, Ýrfan Yayýnevi, Ýstanbul 1975, s.148) TÜM AÞIKÂNA HUUUUUUUUUUU...... |
Gönderilme Tarihi : 20.09.2006 14:44 |
Sonuçlar :
[ 1 ] - [ 2 ] - [ 3 ] - [ 4 ] - [ 5 ] - [ 6 ] - [ 7 ] - [ 8 ] - [ 9 ] - [ 10 ] - [ 11 ] - [ 12 ] - [ 13 ] - [ 14 ] - [ 15 ] - [ 16 ] - [ 17 ] - [ 18 ] - [ 19 ] - [ 20 ] - [ 21 ] - [ 22 ] - [ 23 ] - [ 24 ] - [ 25 ] - [ 26 ] - [ 27 ] - [ 28 ] - [ 29 ] - [ 30 ] - [ 31 ] - [ 32 ] - [ 33 ] - [ 34 ] - [ 35 ] - [ 36 ] - [ 37 ] - [ 38 ] - [ 39 ] - [ 40 ] - [ 41 ] - [ 42 ] - [ 43 ] - [ 44 ] - [ 45 ] - [ 46 ] - [ 47 ] - [ 48 ] - [ 49 ] - [ 50 ] - [ 51 ] - [ 52 ] - [ 53 ] - [ 54 ] - [ 55 ] - [ 56 ] - [ 57 ] - [ 58 ] - [ 59 ] - [ 60 ] - [ 61 ] - [ 62 ] - [ 63 ] - [ 64 ] - [ 65 ] - [ 66 ] - [ 67 ] |