Mevlana Celaleddin Rumi, Türk kültürünün temelinde önemli katkıları olan seçkin bir şair, mutasavvıf ve mütefekkirdir. Şöhret ve tesiri yaklaşık sekiz asır boyunca devam etmiş, yalnızca Türk dünyası değil; doğu ve batı, bütün dünya onun eserlerinden eklenmiş, eserleri ve düşünceleri farklı ilim dallarına konu olmuş, hakkında sayısız araştırma ve yayın yapılmış; birçok şair, düşünür ve sanatkarın ilham kaynağı olmuştur.

Dünyada ünü zaman ve mekanla aşınmayan, aksine artan müstesna şahsiyetlerin sayısı düşünülürse onun istisnâi değeri daha rahat anlaşılır.

1207'de Belh'te başlayıp 1273'te Konya'da sona eren fânî bir insan ömrü devâsâ eserlerle ebedîleşmiş, eskilerin 'ömr-i sânî' diye tabir ettiği, insanın bu dünyadan ayrıldıktan sonra eserleriyle yaşaması hadisesi gerçekleşmiştir. Binlerce eser sahibi arasında Mevlâna'ya bu benzersiz özelliği veren cevher onun eserlerindeki muhtevadır. Asıl kaynakları Kur'ân-ı Kerîm ve Hadisler olmuş, İslâm dininin özünü tasavvuf düşüncesiyle zenginleştirmiş; eğitim amacına en etkili yöntem olan şiirle ve Mesnevî'deki hikâyelerle hayatiyet vermiştir.

(Arka Kapak)