Mesnevîhan Şefik Can, vefatının dokuzuncu yılında Fatih Üniversitesi'nde düzenlenen törenle anıldı.
‘Cananda Fani Olmuş Bir Can: Şefik Can' teması ile gerçekleşen anma programına Şefik Can'ın kızları, Şefik Can Uluslararası Mevlana Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Hayat Nur Artıran ile sevenleri katıldı.
Fatih Üniversitesi Kütüphanesi tarafından düzenlenen programda konuşma yapan Kütüphane Daire Başkanı Levent Karaduman, Şefik Can'ın yazma eserleri, dokümanları ve özel arşiviyle birlikte bütün kitaplığını 14 yıl önce Fatih Üniversitesi'ne bağışladığını ve bu minvalde eserlerinin bir akar çeşme gibi aradan yıllar geçse de çağlamaya devam ettiğini söyledi. Tarih bölümü profesörü Mehmet İpşirli ise Şefik Can'ın kütüphanesini bağışlaması ile ilgili, “Bazı insanlar vardır kendileri ışık saçar, sonra onların kütüphaneleri ilim ve ışık kaynağı olur. Bazıları da vardır, kütüphaneleri ölmeden sahaflara gider, paramparça olur.” dedi. Yaşarken binlerce öğrenci yetiştirmesinin yanında vefatından sonra da bu sayede öğrenci yetiştirmeye devam ettiğini vurguladı.
Şefik Can'a 90 yaşından itibaren yedi sene yardımcılık yapan Hayat Nur Artıran ise Şefik Can'ın Mevlana Celaleddin Rumi'nin yolunda Sertarik, Mevlevihan ve Dede unvanlarına sahip müstesna bir insan olduğunu anlattı ve aralarında geçen bir konuşmadan bahsetti: “Fakire de ders olsun diye sık sık derdi ki: ‘Nur kızım, eller yahşi biz yaman, unutma herkes buğday biz saman. Ben mi kimim, ben bir hiçim, ben bir hiçim, ben bir hiçim.' Bu yüzden bana dedemi soranlara tek bir şey diyebilirim, o bir hiçti.” Anma toplantısı ney dinletisinin ardından Şefik Can'ın elyazmaları sergisiyle sona erdi.
|