Regaib Gecenizi tebrik eder ve bu gecenin, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna vesile olmasını dileriz.
Regaip, elde edilmesi arzu edilen değerler demektir. Bu mübarek gecede, Yüce Mevla kullarına bol bol rahmet ve hibede bulunduğu için bu adı almıştır.
Regaip gecesinin içinde bulunduÄŸu Recep ayı, halk dilinde "üçaylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve maÄŸfireti bol olan manevi bir ticaret mevsimine giriÅŸimizin habercisidir. Recep ayı Kur’an’da haram aylar diye anılan dört aydan bir tanesidir. Regaib gecesinin böyle bir ayın içinde yer alması, aynı zamanda bu gecenin önemini de ifade etmektedir. Konuya iliÅŸkin ayette Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"Allah katında ayların sayısı onikidir Bunlardan dördü haram aylardır. Ä°ÅŸte bu Allah’ın dosdoÄŸru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.”(Tevbe 9/36)
Hz. Peygamber’in yaptığı ÅŸu dua üç aylara verdiÄŸi önemi belirtmektedir: "Allah'ım! Recep ve Åžaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazan'a kavuÅŸtur."
Üç ayların manevi iklimine girildiğinin habercisi olan Regaib gecesi bizlere, hayatın sonsuzluk okyanusunda buluşmak üzere akıp gittiğini ve geride sadece Allah'ın rızasına uygun iyi ve yararlı amellerin kalacağını bir kez daha hatırlatmakta, nefsimizin sonu gelmez heveslerinden, tuzak ve yanıltıcı arzularından uzaklaşarak özümüze dönmemizi sağlayacak bir bilinç tazeleme imkanı sunmaktadır. Bu bilinç tazelemenin ve yenilemenin gerçekleşebilmesi için önce kendi varoluşumuzu anlamlandırmak, iç sorgulama yapmak, Cenâb-ı Hakk'a yürekten yönelmek, işlediğimiz hata ve günahlardan dolayı pişmanlık duyarak O'ndan af dilemek, onları bir daha işlememek için kararlı bir duruş sergilemek ve istikamet sahibi olmak gerekir.
İdrak etmekle şeref duyduğumuz bu gecenin bizlere sunduğu rahmet iklimini fırsat bilerek, Rabbimizle, yakınlarımızla ve çevremizle bağlarımızı gözden geçirmeli, bu vesileyle olgun dindarlığın iman-ibadet-ahlak bütünlüğünü sağlamaktan geçtiğini bir kez daha hatırlamalıyız. Doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşmanın, hak ve hukuka riayetin, kutsala saygının insani erdemler adına ulaşılabilecek en üstün değerler olduğunu hissederek bu erdemleri hayat çizgimiz kılmalıyız.
Bir ibadet bilinci içinde kalp kırmaktan kaçınmalı, elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açmalı, ihtiraslarımızı dizginleyip küçük menfaat çekişmelerinden uzak durmalı, kardeşlik hislerimizi güçlendirmeye, birlik ve beraberliğimizi korumaya çaba harcamalı, kısaca insani ve ahlaki meziyetlerin kendi dünyamızda ve toplum hayatımızda güçlenmesine gayret göstermeliyiz.
Aziz milletimizin, soydaş ve dindaşlarımızın Regaib Gecesini tebrik ediyor ve bu gecenin, ülkemizin, İslâm âleminin birlik, dirlik ve beraberliğine, insanlığın hidayet, barış ve huzuruna, bütün müminlerin tevbelerinin ve dualarının kabul edilerek arınma ve affedilmelerine vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ediyoruz.
Regaib Nedir?
Regâib, arapça bir kelimedir ve “reÄŸa-be” kökünden gelmektedir. “ReÄŸa-be”, kelime olarak, herhangi bir ÅŸeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek demektir. “Reğîb” kelimesi ise, “reÄŸabe”‘den türemiÅŸ olan bir isimdir ve kendisine raÄŸbet edilen, arzulanan, taleb edilen ÅŸey demektir. Müennesi, “reğîbe”dir. “Reğîbe”nin çoÄŸulu da “reğâib” dir. Kelime olarak “Regâib”in aslı budur.
Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermiÅŸlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allahü teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar. Bu geceye hürmet edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir. Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç deÄŸilse bir günlük kaza namazı kılmalı! Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiÄŸfar eder. PerÅŸembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Peygamberimiz (a.s.m)’ ın Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuÄŸu ay Receb ayıdır. Bu Receb ayında oruç tutmanın muazzam, muhteÅŸem sevabları var.
Bir de bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiÅŸtir. Yâni, sevabların bol bol, ÅŸarı ÅŸarıl, gürül gürül döküldüğü ay demek… Sabbe, Arapçada dökmek demek… Nehrin de böyle daÄŸlardan çaÄŸlayarak ÅŸaldur ÅŸuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten… Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının ÅŸarıl ÅŸarıl, güldür güldür kullara geldiÄŸi ay demektir.
Arifler ve din alimleri kitaplarında yazmışlar ki, bu ay ekim, ekme, ziraat ayıdır. Sevaplı iÅŸler, oruç tutmak, tevbe etmek vs. güzel ÅŸeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat, ekim ayıdır. Åža’ban bakım ayıdır. Ramazan biçim ayıdır, yâni mahsulün alındığı aydır demiÅŸler. Demek ki Receb ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan bir mevsimin ilk adımı olmuÅŸ oluyor.
Onun için, “Receb ayı tevbe ayıdır.” demiÅŸler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmiÅŸim, bilememiÅŸim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girecek.
Åža’ban ayı ibadetlere devam etme ayıdır. Ramazan da mükâfatlarını alma ayıdır. Böyle çeÅŸitli kelimelerle bu ayların birbirleriyle irtibatlı olduÄŸu beyan edilmiÅŸtir.
|