?bn-i Arabî ve Mevlânâ konusunda uzman Amerikal? ?slam profesörü William Chittick, gelenekçi ekolün temsilcilerinden ve 1983'ten beri New York Stony Brook Üniversitesi'nde ?lahiyat Fakültesi ö?retim üyesi. ?lk kez 1964'te ?stanbul'a gelen dü?ünür, tasavvuf alan?ndaki ara?t?rmalar? ile tan?n?yor. Modern dünyan?n içinde tasavvufun kendine büyük bir yer edindi?ine, ancak ?slam'dan beslenmeyen bir tasavvuf anlay???n?n gelece?inin olmayaca??na de?inen Chittick, 'Bat?, kutsaldan uzak ya?amay? beceremedi ve hatta daha da mutsuz bir hale geldi.' diyor. Türkiye'deki gençlerin son y?llarda kendi kültürlerine sahip ç?kmas?na çok sevinen Chittick ile 11 Eylül'ün ard?ndan olu?an Müslüman kimli?ini, Bat?'n?n maneviyat aray???n? ve tasavvuf gelene?ini konu?tuk.
Tasavvuf ile tan??man?z nas?l oldu?
1964'te, Ohio'dan ayr?l?p Beyrut'taki Amerikan Üniversitesi'nde bir programa kat?ld?m. Üniversitede tarih okurken ayn? zamanda ?slam tarihi dersleri de al?yordum. Tasavvufu bu sayede tan?ma imkan?m oldu.
Gelenekçi ekolün temsilcilerinden oldu?unuzu biliyoruz. Bu ekolün dayand??? temel nedir?
'?nsan mutlulu?unu yakalayabilmeniz için, Allah'?n buyruklar?n? yerine getirmeniz gerekir' felsefesinin ?????nda ?ekillenmi? bir ekol.
Seyyid Hüseyin Nasr, 'Modernizm, tan?m? gere?i gelene?i unutmakt?r. Dünyan?n kutsal d??? b?rak?lmas?d?r.' diyor. Kutsal üzerine kurulu olan tasavvuf modern dünyada sahiden bir yer edinebilir mi?
Nasr'?n dedi?i gibi insanlar, modernizm içinde pek çok ?eyi unuttular. Kutsal? unutanlar, modernizm ile birlikte insan mutlulu?unun Allah'tan bir kopu? ya?ayarak ya?anabilece?ini dü?ündü. Bununla birlikte tüketim toplumu kendini mutlu etmeye u?ra?t?, ama bunu beceremedi. Modern toplumlarda ya?ayanlar her geçen gün daha da mutsuz olduklar?n? görüyor. Ancak kutsal olanla kurduklar? ba?? hat?rlad?kça, nas?l mutlu olabileceklerini anl?yorlar. Tasavvuf bu noktada modern dünyan?n içinde kendine büyük bir yer ediniyor. Pek çok insan tasavvufa, Zen-Tibet Budizmi'ne yönelmekte. Do?u da kendini kutsal olandan ba??n? koparmam?? felsefeler ile tan??makta. Bu sayede, kendi H?ristiyan-Musevi kültürlerinin içinde de eskiden böyle derinli?in oldu?unu, kiliselerinde bu ruhanili?in ya?and???n? görüyorlar.
Bu sahici bir aray?? m?, yoksa bir tüketim toplumu olan Bat?'n?n yeni metalar aray??? m??
Bu konuda genelleme yapmak zor. ?öyle bir örnek verebilirim; en iyi ö?rencim bir Pakistanl?, çok zeki. Amerika'daki bir üniversitede fizik okuyor. Ünlü bir çevirmenin Mevlânâ çevirisini okuyor. Ve ?iirlerin ard?ndaki tasavvufu anlamaya çal???yor. Farsça, Arapça ö?reniyor ve kendisini tasavvufa yönlendiriyor. Ö?rendiklerini de hayat?nda uyguluyor. Bunu Mevlânâ'y? okuyan her yüz insandan bir-ikisi yapacakt?r. Di?erleri biraz Mevlânâ, biraz Dalai Lama, biraz Budizm gibi felsefelerle ilgilenecektir. Televizyon izleyecektir, ba?ka i?ler yapacakt?r ve dedi?iniz gibi onu tüketim metas? haline getirecektir. Amerika'da ?u an en fazla okunan kitaplar aras?nda Mevlânâ'n?n eserleri var. Ama yüzde bir-iki bile olsa insanlar ciddi manada okuyor ve ya??yor. Daha da önemlisi ?u anda Mevlânâ'y? tasavvufu ö?retecek kitaplar var, hocalar var. Elli sene önce bu konu hakk?nda hiçbir ?ey yoktu.
Prof. Dr. Richard Falk ile Seyyid Hüseyin Nasr, 2004 y?l?nda, Birle?mi? Milletler'de yapt?klar? bir konu?mada "11 Eylül'den sonra art?? gösteren ?slam kar??tl??? kolay kolay ortadan kald?r?lamayacak" demi?lerdi. Bu konuda ne dü?ünüyorsunuz?
Çok hakl?lar. 30 sene ?slam'? tan?tmaya u?ra?t?m. 11 Eylül sald?r?s?ndan sonra bu görevimiz çok daha zorla?t?. Çok büyük bir önyarg? ile kar?? kar??yay?z ve birçok insan kati bir ?ekilde ?slam'?n kötü oldu?una inanm?? durumda.
?slam'?n terör ile özde?le?ti?i bir ortamda tasavvufun rolü ne olabilir?
Özellikle medya ve televizyon, ça?da? ?slam görüntüsü istiyor. H?zl? imgeler, h?zl? resimler göstermek zorunda. Tasavvufun yapmaya çal??t??? ise ?slam'? dünü-bugünü, içi-d??? ve her ?eyi ile göstermek. Tabii bunu yaparken zorlan?yor, çünkü medya için yeterince ilginç de?il, kimseyi öldürmüyor. Ama gittikçe daha fazla insan ?slam ile tan???yor, ne oldu?unu merak ediyor. Tasavvuf sayesinde birçok iyi kitap yay?mlan?yor, okuyorlar ve ilgileri art?yor.
Türkiye'nin sizin için anlam? nedir?
Türkiye'yi her zaman sevmi?imdir. Bunun en büyük sebebi, kendi alan?mda dünyadaki en zengin kayna??n Süleymaniye Kütüphanesi'nde olmas?. Birçok el yazmas?, Arapça ve Farsça eser bulunuyor. Bunlar?n pek ço?u yay?nlanmam?? veya yeniden gözden geçirilmesi gereken eserler. Türkiye'ye geçmi?te çok geldim, hatta bir keresinde geldi?imde 6 ay kald?m ve Süleymaniye Kütüphanesi'nde çal??t?m. Türkiye ad?na beni sevindiren en güzel geli?me, art?k daha fazla gencin kendi kültürü ile ilgilenmesi. Bunun yan?nda Osmanl?, Arap ve Fars kültürü ile de ilgileniyorlar ve bu topraklarda bunun da izi var, çok büyük bir kültür miras? bu. ?stanbul'a 1970'te geldi?imde benim haricimde iki Bat?l? akademisyen vard? Süleymaniye Kütüphanesi'nde. Türk akademisyenlerden ise 60 ya??n alt?nda kimse yoktu. ?imdi gençler kendi kültürüne sahip ç?k?yor, bu sevindirici.
E?iniz Japon, siz Amerikal?s?n?z, ama evinizde Farsça konu?uluyor...
E?imle ?ran'da, doktora ö?renimimi yaparken tan??t?k. ?ngilizcesi o zamanlar iyi de?ildi. Farsça anla??yorduk. Amerika'ya döndükten sonra yine bu ?ekilde devam etti. Farsça konu?mam?z?n di?er bir avantaj?, ne benim ne de onun anadili olmas?...
2007 Mevlânâ y?l?; bunun dünyadaki anlam? ne?
Bu çok pozitif bir durum, çünkü Mevlânâ ?slamiyet'i anlatabilecek en iyi model. Çok kolay bir dili var, özellikle ?bn-i Arabî ile k?yaslay?nca. ?bn-i Arabî'yi anlamak için farkl? bir zihin yap?s?na ihtiyac?n?z var. Son zamanlarda çok popüler oldu ve dünyaca daha çok tan?nmaya ba?lad?. Amerika'da, Avrupa'da, ?ran'da, Afganistan'da bir-iki senedir pek çok konferansa ça?r?ld?m, pek çok insan?n ilgi oda?? durumunda.
'Müslüman olmadan sufi olunmaz'
"Fas'ta, M?s?r'da, ?ran'da, Hindistan'da ve Çin'de farkl? tasavvuf anlay??lar? var. Amerika'da da çe?itli ekoller mevcut. Bunlar?n bir k?sm? Amerika kökenli, kendisini ?slam'dan koparm?? formlar. Bunlar?n gelece?inin oldu?unu dü?ünmüyorum. Bir felsefenin devam edebilmesi için köklerinin ve gerçeklikle ba??n?n olmas? laz?m. Ama gelene?e ba?l? anlay??lar da var. Tabii ki aralar?nda farkl?l?klar olabiliyor, çünkü tasavvuf bedenden çok kalbe hitap ediyor. Bat?'da, Mevlânâ'y? Hz. Muhammed'den ba??ms?z dü?ünen bir anlay?? var. Mevlânâ, 'Ben, Hz. Muhammed'in aya??n?n tozuyum.' diyor. Kur'an-? Kerim'de "E?er Allah'? seviyorsan?z, Hz. Muhammed'e uyun ki, Allah da sizi sevsin." deniyor. Hz. Muhammed ile bir ba??n?z yok ise sadece 'Ben Allah'? seviyorum' demekle O'na ula?mak mümkün olmaz. Müslüman olmadan sufi olunmaz."
Musa ??rek |